27 Nisan 2016 Çarşamba

Mimarın Kütüphanesi I_Beşikten Beşiğe_Michael Braungart, William McDonough


Okumak her meslekte olduğu gibi mimarlık mesleğinde de çok önemli. Maalesef her eserin Türkçe'ye çevrilmiş versiyonu olmadığı için İngilizce öğrenmek büyük önem taşıyor. Zaten çoğu bilgisayar programı ve bunların öğretici videoları da İngilizce olduğundan genç mimarlara bir an önce İngilizce öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Mimarlıkla ilgili kitap deyince benim aklıma genelde kuşe kağıda basılmış, renkli proje fotoğrafları ile dikkat çeken kitaplar geliyor. Dergimsi kitaplar. Genelde fotoğraflarına bakılan, metin kısmı ise pek okunmayan.

Öncelikle mimarlık ve geri dönüşüm ile ilgili bir kitaptan bahsetmek istiyorum. İsmi Beşikten Beşiğe (Cradle to Cradle). Türkçe baskısı yok, ben de bir üniversite kütüphanesinden ödünç alarak okudum. Konuyla ilgili ilgisiz herkesin okumasını tavsiye edeceğim müthiş bir kitap. İçinde hiç resim yok bu arada. Ben geçen yaz taile çıkarken okumuştum. Şu an çok detaylı hatırlayamıyorum ama ana hatları ile bahsedeceğim. Özellikle sürdürülebilirlik, çevresel tasarım, düşük enerjili mimari gibi konularla ilgilenen kişilerin kütüphanelerinde bir kopya bulundurmalarını öneririm. Kitap kağıt yerine geri dönüşümü mümkün olan bir maddeye basılı. Kitaptaki temel tartışma, tasarımı beşikten mezara değil beşikten beşiğe olacak şekilde geliştirmenin yollarını arıyor. Beşikten beşiğe tasarımda, bir tasarım ömrünün sonuna geldiğinde geri dönüşerek başka bir tasarımın girdisi olabilmeli. Bu durum gerçekten zorlu bir süreç. Kitapta çöp kavramını ortadan kaldırmak gerektiği söyleniyor. Eğer bu bir gün tam anlamıyla uygulanabilirse dünya için yeni bir dönem başlangıcı olabilir. Birkaç yüzyıl önce bu durum zaten yaşanıyordu. Sorunun çoğu sanayi devrimi ile başladı denebilir. Zaten kitapta sanayi devrimi vs. anlatılıyor. Evde plastikleri, kağıtları ve camları ayırıyorum ama kitabı okuduktan sonra geri dönüşüm işlerinin ne kadar zor olduğunu öğrendim. Hatta bir ürünü baştan yapmak, geri dönüştürmekten çok daha sağlıklı oluyor kimi durumda. Biz tabi elimizden geldiğinde destek verelim ama umarım yakın zamanda bu iş tersine döner ve geri dönüşümü layığıyla yapmak mümkün olur.

Kitapla ilgili birkaç kayıt bulunduran bir blog adresi vermek istiyorum. Ben şu an elimde açıp bakamadığım için çok detaylı yazamıyorum ama bu blogda kitap çok güzel ele alınmış.
http://zeynepkocasinan.blogspot.com/2009/07/besikten-besige.html


Bu arada kitabın yazarlarından William McDonough'un TED konuşmasını da konuya başlangıç açısından öneririm. 

 

Gece ve Şehir


Frida Kahlo'lu Bardak Altlığım:)



7 Nisan 2016 Perşembe

3B Yazıcı ile Mimari

Teknolojinin hızla değişmesi her alanı olduğu gibi mimariyi de gerek yeni yazılımlar yardımıyla tasarım aşamasında gerek de yapım teknolojileri alanında etkiliyor. En yeni gelişmelerden birisi de kuşkusuz üç boyutlu yazıcılar. Yapay organ ya da silah yapmaya imkan veren bu yazıcılar bina yapımında da kullanılmaya çoktan başlandı.
Örnek projeler:

  • Amsterdam merkezli DUS Mimarlar'dan 3 boyutlu yazıcı çıkışlı Kanal Evi. Kendilerinin başlattığı bir proje. Amaç tüm binanın tek seferde çıkması. Bunun için de normal 3b yazıcıların 10 katı büyüklüğünde KamerMaker ismini verdikleri bir 3b yazıcı  geliştirmişler. Geridönüşüme imkan veren malzemesi ile beşikten beşiğe tasarıma da kapı açıyor.
ref: http://3dprintcanalhouse.com/                                                                                      
Projeyi anlatan video: https://www.youtube.com/watch?v=1SmntBzsXO8

  • Çinli Winsun Dekorasyon Tasarım Mühendislik firması ise mimari öğeleri ayrı ayrı 3 boyutlu çıkarıp sonradan birleştirerek birçok ev inşa etti.Üstelik de bir günden daha kısa bir süre içerisinde. Her şey dijital olarak tasarlanıp üretildiği için hata payı milimetrik. Duvarlarda ham malzeme olarak yüksek kalite çimento ve fiber kullanılmış ve yüksek ısı ve su yalıtımlı. Çıkan sonuç geleneksel malzemelerden %50 daha hafif ve çok daha ucuz.                                            
Firmanın sayfası (ref): http://www.yhbm.com/index.php?m=content&c=index&a=lists&catid=67    

Buradan villanın ve 5 katlı binanın videosunu izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=UkQSaM43nNw

Duvarın katmanları (ref: 3dprint.com)
Duvar çıkışı alınırken (ref: 3drevolutions.com)
Binanın bitmiş hali (ref: www.3ders.org)

3 boyutlu yazıcıların yaygın olarak kullanılmaya başlanmasıyla, inşaat sektöründe birçok değişim yaşanacak. Ucuz olması ve kısa sürede inşa etmeye olanak sağlaması ile çokça tercih edileceğini öngörebiliriz. Özellikle kalabalık nüfuslu ve konut ihtiyacı çok olan ülkelerde bu teknoloji hızla yaygınlaşacak gibi görünüyor. Bir de afet sonrası için ucuz ve seri üretim gereken durumlarda can simidi olacaktır. Ülkemizde de acilen bu teknolojiyi yakalamak gerekiyor. Gerek deprem kuşağı ülkesi olmamız, gerek şehirlerde büyük ölçüde ihtiyaç duyulan sosyal konut eksikliği, gerekse de Suriye'den gelen göçmenlerin konut ihtiyacı gibi önemli barınma sorunlarımız varken üç boyutlu yazıcılar imdadımıza yetişebilir. Devlet eliyle ya da özel teşebbüsle bu konuya eğilmekte fayda var.

Şu adreslerden konuyla ilgili daha çok bilgiye ulaşabilirsiniz:
http://www.archdaily.com/tag/3d-printing
http://www.designboom.com/technology/dx-toronto-3dxl-large-scale-3d-printing-05-15-2015/

Böcek Yemece:)



ABD'de bir tekel mağazasında rastladığım böcek atıştırmalıklar. Büyük olasılıkla, ileride bu fotoğraf bize garip değil sıradan gelecek. Nüfus artışı sebebiyle, alternatif gıda olarak yakın gelecekte böceklere yönelme yaşanacak. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre kırmızı ve beyaz ete göre daha daha sürdürülebilir olması ve çevre kirliliğini de azaltması sebebiyle böcek tüketimi yönünde bir eğilim olacak. Zaten şu anda da çoğu hazır gıdanın içinde kullanılmakta olan böcekleri haberimiz bile olmadan (yılda 500gr) tüketmekteyiz. Uzakdoğu ülkeleri içinse böcek tüketimi gayet doğal, hatta akrep çoğu menüde olmazsa olmaz bir gıda. Böceklere bir alternatif ise yapay et olacak. Hollandalı bilim insanları kök hücre yardımıyla yapay eti üretti. Tabi bu etin sağlığa etkisi ne olur, ayrı bir tartışma konusu. Ben şahsen yapay et yerine böceği tercih ederim, hiç olmazsa doğal. 

Aynı mağazada gördüğüm böcekli lolipop.

ref: http://www.milliyet.com.tr/gelecegin-gidasi-bocekler-olacak/gundem/detay/1725713/default.htm
http://www.sabah.com.tr/yasam/2012/04/03/yilda-yarim-kilo-bocek-yiyoruz
http://www.hurriyet.com.tr/hollandali-bilim-adamlari-sentetik-et-uretti-19957963

Mimarlar Odası'ndan Basın Açıklaması: Suriçi’nde Yıkım, Yerinden Etme ve Mülksüzleştirme Kararlarına Dava Açıldı

7 Nisan 2016
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2015 yılından beri devam eden çatışmalar ve operasyon sonrası oluşan ağır hasardan sonra, Sur'da bundan sonra ne olacağı büyük bir tartışma konusuydu.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 29.09.1988 tarih ve 38 sayılı kararıyla Kentsel Sit Alanı ilan edilen, içerisinde 147 adedi anıtsal yapı niteliğinde 595 tescilli taşınmaz kültür varlığı bulunan ve 04.07.2015 tarihinde Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiş olan Sur ilçesinde 16 mahallenin acele kamulaştırılmasına karar verildi.
Kamulaştırılan yerler arasında; mülkiyeti Mimarlar Odası’na ait tescilli taşınmaz kültür varlığının da yer aldığı UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki tescilli yapılar da bulunuyor.
Tüm bu kültür varlıklarına evsahipliği yapan Suriçi’nin, “RİSKLİ ALAN” uygulamasına konu olması gereken bir alan değil, aksine korunması gereken bir alan iken Hükümet tarafından “kentsel ihya” projesi olarak açıklanmasının ardından riskli alan ilan edilmesi ve acele kamulaştırma kararının alınması, projenin ardında yatan örtülü amacı ortaya koymaktadır.
Yaklaşık 50 bin nüfusun yaşadığı bölgenin neredeyse tamamının acele kamulaştırma kararıyla o bölgede yaşayan yurttaşların elinden alınması sadece mülksüzleştirme değil tarihin  ve kültürün yeniden yaratılması anlamına gelmektedir.  
Suriçi ve çevresi, tarihi, kültürel ve mimari birikimiyle evrensel bir öneme sahiptir. Rant amaçlı, içinden geniş yolların geçirildiği Selçuklu ve Osmanlı mimari geleneğinin devamı olduğu iddia edilen kopyalar ile bezeli bir yenileme Suriçi’nin geleneksel dokusunu ve mimari mirasını yok edecektir.
Mimarlar Odası, barınma ve sağlıklı çevrede yaşama hakkının, tarihi ve kültürel mirasın korunması çerçevesinde, binlerce yurttaşı ve birçok kültür varlığını etkileyen hukuka aykırı riskli alan ve acele kamulaştırma kararlarını yargıya taşımıştır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Mimarlar Odası