Mimarlık Müzesi ve Hebil 157 Evleri

Gerçek değil maalesef sanal. Bu da adresi: mimarlikmuzesi.org  
Güzel bir site olmuş, koleksiyonlar, üsluplara göre tasniflenmiş projeler.

Bu arada geçen hafta sonu Mimarlar Odası İstanbul şubesindeki Uluslararası Mimarlık Ödülleri sergisini gezdim. Orada Berlin'deki Mimari Çizim Müzesi'ni görünce bir içlendim. Sergide Vietnam'dan bile birkaç tane ödül almış proje vardı. Bizden ise AYTAÇ Mimarlık almış bir tek, Hebil 157 Evleri projesi ile. Gururumuz oldular:) Aytaç Mimarlık'ın sahibi Alper Aytaç aynı proje The Chicago Athenaeum tarafından verilen ile 40 yaşın altındaki 40 mimara verilen ödüllerden birinin de sahibi olmuş. Aşağıda Hebil 157 Evleri projesinin görsellerine göz atabilirsiniz.

İç Mimari ve Grafik Tasarım

Tasarımı bir bütün olarak düşünmeliyiz. Renk, yazı ve rakamlar ise bunun bir parçası. Kimi zaman fonksiyonel, kimi zamansa dekoratif olarak karşımıza çıkan bu grafik öğelerden güzel örnekler:

New York'ta bulunan Tartinery Nolita Restoran'ın masa servis numaraları hem fonksiyonelliğe hizmet ediyor, hem de dekoratif. (Not: Lambalar Cecilie Manz tasarımı Caravaggio Asma Lambaları)

Bu fotoğrafta yer alan yerdeki neon pembe renkli çıkartmalar daha çok dekoratif amaçlı kullanılmış ve şöminenin rengi ile bir bütünlük sağlamış. Tasarım Celia Picard'a ait.

Dekoratif kullanıma bir başka örnek.

Bu ara pek moda olan kara tahta duvarlar. Kafelerde menü yazmak için fonksiyonel olarak da kullanılabilir.

Gary Denness tarafından zemine uygulanan bir çalışma.

Kyoto'daki Kapsül Otel'in lobisinin zemini.

Aynaya ne gerek var :)

Tabure ve Koltuklar

Doğadan ilham alan tasarımcı Daniel Widrig'in "Brazil" isimli sandalye/koltuğu : CNC kesim, ahşap. 

Kendisinin web sitesi: http://www.danielwidrig.com/index.php?page=Work&id=Brazil_No2

Tasarımcısını bilmediğim, güzel ve renkleri pek hoş tabure.

Hilla Shamia tasarımı ahşap ve alüminyumdan oluşan taburesi.  

Hilla Shamia'nın web sitesi: http://www.hillashamia.com/?/projects/wood/

Karim Rashid'den minderli Vertex sandalye.

Takeshi Miyakawa'dan görünmez sandalye:)

Zaha Hadid'in Z Sandalyesi.

Philippe Starck'ın ünlü WW taburesi 1990 yılında yönetmen Wim Wenders'ın bir filmindeki ofis tasarımı için çizilen bir taslaktan ortaya çıkmış ve Vitra tarafından üretilmiştir: http://www.design-museum.de/en/collection/100-masterpieces/detailseiten/ww-stool-starck.html

Kana Nakanishi tasarımı bank.

Philipp Aduatz tasrımı Kaşık koltuk.

Charles&Ray Eames tasarımı plastik oturaklı sandalye. Tasarım tarihi 1950.

Christian Desile tasarımı katlanır asılır sandalye.

Mies van der Rohe ve Lilly Reich tarafından 1929'da gerçekleştirilen Barselona Uluslararası Fuarı'ndaki Alman Pavyonu için tasarlanan sandalye. Pavyon hala ziyaret edilebiliyor. Ulusal Katalan Müzesi'nin hemen yakınlarında.

Arjantinli mimar Jorge Ferrari-Hardoy'un tasarımı

Kelebek Sandalye (butterfly chair) 1938 tarihli.

1950'lerde Meksika'da tasarlanan Acapulco sandalyesi.

Standart Radyatörlerden, Havlupanlardan Bıktık!

Siz de her mekanda aynı radyatörü, her banyoda aynı havlupanı görmekten bıktıysanız işte bu işe el atan bir firmanın tasarım radyatörleri:

Daha detaylı bilgi için : http://www.sciroccoh.it/eng/prodotti.php?id_c=1&id_f=8&id_a=17#

Minimalist Lambalar

Hem minimalist, hem basit ama hem de şık lambalar:

En sonuncuları Micro Macro tasarımı lambalar.

Wagashi Şekerlemeleri

Japon icadı, bizim lokumlara daha çok da badem ezmelerine benzeyen ya da küçük süs sabunlarını andıran, her biri küçük birer sanat eseri olan şekerlemeler: Wagashiler. İnsanda pek yeme isteği uyandırmasa da görünümleri gerçekten çok güzel. Çoğunun jelimsi bir duruşu var. Bitki özleri kullanılıyormuş yapımında ve wikipedia'ya göre yeşil çayın yanında ikram ediliyormuş. Buyurunuz birkaç örnek:

Sonuncu görsel bıcı bıcı tatlısını çağrıştırıyor:)

Kentsel Merdivenler-Rampalar

Robson Meydanı, Vancouver, KANADA

Kamondo Merdivenleri, İstanbul

Cascade Projesi, Merkez, Hong Kong

Hannover'de Bir Rögar Kapağı!

Rögar kapağı deyince sizin de aklınıza kötü kokular mı geliyor? Bu rögar başka. Almanya'nın Hannover şehrinde, ana tren istasyonunun önündeki meydanda bulunan rögar kapağı. Yağmur çamur dinlemeden 7/24 müzik yayını yapıyor:) 
Not: Kapağın yere hemyüz bitişine dikkat çekmek istiyorum. Almanya'da yerden fırlamış yahut yol yükselince çukurda kalmış kapak göremezsiniz. Bu ülkenin her yerinde standarttır. Maalesef ülkemizde kapaklar tam tersi bir şekilde hayatımızı zorlaştıran birer sabır testi adeta. Özellikle yağmur yağdığında çukurda kalan bu kapakların üstüne yağmur yağıyor ve bu durum ciddi kazalara veya lastiklerin patlamasına yol açıyor. Ya da yol üstünden pıtırcık gibi fırlamış kapaklar, eğer üstüne basmadan geçmeyi başarırsanız, yere yakın binek araçların şasilerine çarparak zarar veriyor. Sonuçta ise zarar gören yine bizleriz. Arabanın ederinden çok verdiğimiz ÖTVler ve ÖTV'nin KDV'si ile ederinin iki katına alınan araçlar, ve bu araçları kullandığımız tarladan hallice yollar. Offfofff:(