30 Nisan 2012 Pazartesi
Telaffuz
Bir mimar olarak sık kullandığımız kelimelerden birisi de: RULO. Malumunuz Türkçe'de L harfinin iki türlü telaffuzu var; yerine göre ince ya da kalın telaffuz ediliyor. Lamba, elbise, leylak, muğlak gibi kelimeleri söylerken ince telaffuz ediyoruz . RULO kelimesindeki L harfinin de ince telaffuz edilmesi gerekiyormuş. Ben kendi adıma yeni öğrendim. Sizin de aklınızda telaffuzla ilgili soru işaretleri varsa http://www.tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazimay&kelimesec=056634 adresinden kelimelerin doğru telaffuzlarını dinleyebilirsiniz...
Belgeleme
Geçenlerde bir proje için estetik kurul raporuna iliştirilmek üzere İstanbul silüetine binamızı yerleştirmemiz gerekiyordu. Binamızın yüksekliği ve deniz seviyesinden ne kadar yüksekte konumlandığı belli idi. Fakat elimizde olmayan veriler Haydarpaşa Tren Garı, Selimiye Kışlası gibi tarihi yapılar ile, Siyami Ersek Araştırma Hastanesi gibi yakın tarihli yapılmış binaların yükseklikleri idi. Harıl harıl interneti aradık taradık ve ne yazık ki bu bilgileri hiçbir yerde bulamadık. Oysa Avrupa'da Amerika'da yapılmış asırlık binaları aratın internette, hepsinin yüksekliğine kolayca ulaşabiliyorsunuz.
Basit bir bilgiye ulaşmanın bu kadar külfetli olması "düzen"den (üniversite birinci sınıfta öğrettikleri 'order') nasibini alamamış olmamızdan ve belgeleme eksiklerimizden ayrıca bu alanda yapılan çalışmaların çok yetersiz olmasından kaynaklanıyor.
Yüksekliği filan da geçtim Selimiye Kışlası'nın mimarının kim olduğunu bulmak için bile bayağı bir uğraşmanız gerekiyor. Çünkü bu konu üzerine yazılan tezler bile bu konuda net bir şey söyleyemiyor. Durumun vahametini siz düşünün...
Basit bir bilgiye ulaşmanın bu kadar külfetli olması "düzen"den (üniversite birinci sınıfta öğrettikleri 'order') nasibini alamamış olmamızdan ve belgeleme eksiklerimizden ayrıca bu alanda yapılan çalışmaların çok yetersiz olmasından kaynaklanıyor.
Yüksekliği filan da geçtim Selimiye Kışlası'nın mimarının kim olduğunu bulmak için bile bayağı bir uğraşmanız gerekiyor. Çünkü bu konu üzerine yazılan tezler bile bu konuda net bir şey söyleyemiyor. Durumun vahametini siz düşünün...
29 Nisan 2012 Pazar
Münih BMW Müzesi
1968-1972 yılları arasında Viyanalı profesör mimar Karl Schwanzer tarafından tasarlanan müze bir köprü ile BMW dünyasına bağlanmakta olup, Münih'teki Olimpiapark yakınlarında konumlanmaktadır.
BMW İdari Binası (kule) ve BMW Müzesi
BMW Dünyası'nın içi...
BMW Müzesi ile BMW Dünyası'nı birbirine bağlayan fütüristik köprü...
Köprüden detay...
BMW Müzesi kesiti
BMW Dünyası içinde, etrafta dolaşan sevimli robotlar...
Ankara'da Bira
Sene 1933. Yer Ankara. Ayaküstü bira içebileceğiniz büfeler. İnsanın inanası gelmiyor. National Geographic arşivinden çıkan bu fotoğraf olmasa birisi dalga geçiyor diye düşünebilirdim. Nereden nereye gelmişiz. Gayet manidar...
Fotoğraftaki üç kişinin kıyafetlerine de ayrıca dikkat çekmek istiyorum. O dönemde insanlar kıyafetlerine ne kadar özeniyorlarmış. Şimdi bir büfecinin takım giyip papyon taktığını düşünebiliyor musunuz? Bu konuda da bayağı ilerleme(!) kaydetmişiz doğrusu...
28 Nisan 2012 Cumartesi
Timcrimes (Los cronocrímenes) 2007
Nacho Vigalondo'nun yazıp yönetip, bir de oynadığı 2007 tarihli Timecrimes, yönetmenin hem ilk hem de şimdiye kadar ki tek filmi.
Son derece zekice kurgulanmış bir film olan Timecrimes, adeta kısıtlı bir bütçe ile bilimkurgunun da alasının çekilebileceğini gösteren bir ders gibi. Tür olarak yapboz tarzında ilerliyor ve her geçen dakika tansiyon yükselmeye devam ediyor. Üstüne üstlük bunu toplamda dört kişiden müteşekkil bir kadro ve iki mekan ile başarıyor.
Filmin baş kişisi Hector, kır evinde eşiyle birlikte kendi halinde yaşayan ama birazcık da meraklı birisi. Zaten tüm olayların başlangıcı da Hector'un bu merakı ile fişekleniyor. Dürbünü ile ormana bakan Hector, genç bir kızı soyunurken görünce ormana doğru gidiyor ve belaya bulaşıyor.
Sonrasında ise zaman içinde yolculuklar ile aynı öykü farklı versiyonlarla ama her seferinde daha da gerilimli bir şekilde yeniden sahneleniyor.
Yönetmen Nacho Vigalondo zamanmakinesi ile tek başına deneyler yapan biliminsanı rolünde sinema tarihinde eşi benzeri görülmemiş atipik bir biliminsanı görüntüsü çiziyor. Zamanda yolculukla ilgili ilginç bir teori ortaya koyuyor.
Filmin finali de oldukça şaşırtıcı. Sıradan insanın daha doğrusu erkeğin zaaflarını ve bu zaafların yol açtıklarını bilimkurgu ve macera sosu ile sunarken kendi esenliği ve eski düzenine kavuşmak için neleri feda edebileceğine dair çarpıcı çıkarımlar yapıyor.
Son olarak Yunus Emre ile bitirelim: "Bir ben vardır bende benden içeru"...
27 Nisan 2012 Cuma
24 Nisan 2012 Salı
Rahatsız Edici Detaylar
Mimarların uzman yerine konulmadığı ülkemizde, maalesef ustalar kafalarına göre iş yapıyor. Yukarıdaki fotoğrafta görünen detay da kötü işçilik ürünü. Ne yazık ki lüks olarak lanse edilen yerlerde dahi bu tür özensiz birleşim detaylarına çok rastlıyoruz. Özellikle otellerin ıslak mekanlarında her türlü kötü detaya rastlamak mümkün...
İş her ne kadar ince işler şeflerine düşüyor gibi görünse de esas önemli nokta yine eğitime çıkıyor. Ustalara gerekli eğitimi vermez isek ve hepsi alaylı olup işi okul yerine şantiyelerde öğrenirlerse bu tür detaylara daha çok rastlarız. Her türlü mesleğin okulunun olduğu medeni ülkelerde bizim insanımızın en önemsiz gördüğü işin bile okulunun olduğunu yetkililere hatırlatmak gerekiyor...
Mutfak Tasarımı Yaparken Düşünülmesi Gerekenler
Mutfak tasarımı başlı başına bir konu. Mutfak firmaları ile görüşmeden önce mutfak tasarımınıza dair bazı detayları netleştirmeniz işinizi kolaylaştırır. Aşağıdaki soruları cevaplayarak mutfağınızı az çok şekillendirebilirsiniz.
Mutfak yemek hazırlamak için mi kullanılacak yoksa yemek firmasından gelen hazır
yemeği ısıtmak için mi kullanılacak?
Bulaşıklar mutfakta mı yıkanacak?
Self servis mi olacak, garsonlar mı servis yapacak?
Doğalgaz olacak mı?
Her öğün yemek çıkacak mı?
Pizza ve makarna yapılacak mı?
Menüde neler olacak?
İçecekler mutfakta mı hazırlanacak?
Bar isteniyor mu?
Mutfak yemek hazırlamak için mi kullanılacak yoksa yemek firmasından gelen hazır
yemeği ısıtmak için mi kullanılacak?
Bulaşıklar mutfakta mı yıkanacak?
Self servis mi olacak, garsonlar mı servis yapacak?
Doğalgaz olacak mı?
Her öğün yemek çıkacak mı?
Pizza ve makarna yapılacak mı?
Menüde neler olacak?
İçecekler mutfakta mı hazırlanacak?
Bar isteniyor mu?
Yıllık İzinler
Yıllık iznini kullanmak isteyen çoğu insanın kafasını karıştıran soru, istenecek iznin ücretli mi yoksa ücretsiz mi olacağı konusudur. Eğer izninizin yıllık izninizden düşmesini istiyorsanız ücretli, eğer alacağınız iznin maaşınızdan kesilmesini istiyorsanız ücretsiz izin istemelisiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)